Isınmadan Koşarsak Ne Olur? Psikolojik Bir Mercekten Bakış Bir Psikoloğun Meraklı Girişi Bir psikolog olarak, insanların günlük yaşamlarındaki davranışları anlamak ve çözümlemek hep ilgi duyduğum bir konu olmuştur. Bazen en basit eylemler bile, arkasında derin psikolojik nedenler barındırır. Koşmak, bedenin hareket etmesi kadar, zihnin de aktif olduğu bir süreçtir. Fakat “ısınmadan koşmak” gibi yaygın bir davranış, çoğu zaman farkında olmadan bireyin psikolojik durumunu, fiziksel hazırlık seviyesini ve toplumsal normlarla olan ilişkisini ortaya koyar. “Isınmadan koşmak” aslında sadece fiziksel bir seçim değil, aynı zamanda zihinsel ve duygusal bir tavırdır. Vücudun bir eyleme ne kadar hazır olduğuyla ilgili bilinçli ve bilinçsiz faktörler…
Yorum BırakYaratıcı Tasarım Rehberi Yazılar
Yemin Çeşitleri Nelerdir? Gelecekteki Toplumsal ve Hukuki Etkileri Üzerine Bir Vizyon Merhaba sevgili okurlar, Yemin, insanlık tarihinin en eski geleneklerinden biridir. İster eski zamanlarda tapınaklarda, ister günümüzde mahkemelerde, insanlar geçmişten bugüne bir konuda doğruluğa, güvene ve sadakate dair söz verirken yemine başvurmuşlardır. Yeminlerin çeşitliliği de zamanla değişmiş ve gelişmiştir. Bu yazıyı yazarken, aslında bir yemin metninin ne kadar güçlü ve etkili bir araç olabileceği üzerine düşündüm. Gelecekte yeminler ne şekilde evrilecek? Hukuki ve toplumsal etkileri nasıl şekillenecek? Belki de sadece bir kelime veya bir cümleyle gelecekteki toplumların güven yapıları ve kişisel ilişkiler üzerinde devrimsel etkiler yaratılabilir. Hadi, bu soruları birlikte…
Yorum BırakDPF Jenerasyonu Ne Demek? Felsefi Bir Bakış Felsefe, her zaman toplumu ve bireyi anlamaya çalışan bir düşünsel yolculuk olmuştur. Her kuşak, kendi zamanının ve kültürünün ürünüdür, ancak bazen bir kuşak, kendinden önceki zamanın ve varoluşun anlamını daha derinlemesine sorgular. DPF jenerasyonu, geleneksel kuşak tanımlarından farklı olarak, bir düşünsel çerçeve sunar ve bu çerçeve, felsefi perspektiften incelendiğinde, etik, epistemoloji ve ontoloji gibi temel felsefi alanları derinlemesine tartışmayı gerektirir. DPF jenerasyonu, aslında bireylerin varoluşsal sorgulamalarını, bilgiye ulaşma biçimlerini ve doğru ile yanlış arasındaki sınırları yeniden çizme çabalarını simgeler. Bu jenerasyon, dijitalleşme, post-modernizm ve toplumun hızlı değişen dinamikleriyle şekillenen bir dönemin ürünüdür. Peki,…
Yorum BırakGiriş Bir tarihçi gözüyle, gökyüzüne ya da ufka uzanan bir dürbün veya teleskopa bakarken sadece bir cihaz görmeyiz — insanlığın “daha fazlasını görmek” arzusunun, bilinmeyene erişme çabasının izlerini de görürüz. İşte bu yazıda, sık sık karşılaştırılan iki optik araç olan dürbün ile teleskop arasında tarihsel bir yolculuk yaparak, günümüzdeki akademik tartışmalara değinerek “Dürbün mü teleskop mu?” sorusunu ele alacağız. Dürbün ve Teleskop: Tarihsel Arka Plan Optik araçların gelişimi, öncelikle mercek ve aynanın keşfiyle başladı. 17. yüzyılda Galileo Galilei’nin kullandığı teleskop, bilim tarihinin kırılma noktalarından biridir. :contentReference[oaicite:1]{index=1} Oysa dürbünlerin (veya çift görüşlü gözlem cihazlarının) gelişimi, teleskopa kıyasla daha geç ve daha farklı…
Yorum BırakEllinci Nasıl Yazılır? Bir sabah, okuldan dönen genç bir öğrenci, annesinin mutfakta hazırladığı akşam yemeğine doğru adım adım yaklaşırken, birden aklına takıldı: “Ellinci nasıl yazılır?” Küçük bir soru gibi görünse de, dilin inceliklerinde kaybolan bir detay, onu gün boyunca düşündürdü. Kendi kendine, “Gerçekten doğru yazıyor muyum?” diye merak etmeye başlamıştı. O an, birçoğumuzun hayatında karşılaştığı o dil sorusunu bir kez daha hatırladım: “Ellinci mi, ellinci mi?” İşte bu yazı, tam olarak bu soruya bir açıklık getirmek ve belki de bu küçük, ama kafa karıştırıcı dil meselesini netleştirmek için… Türkçede “Ellinci”nin Yazılışı Aslında, yazım açısından karmaşık olmayan bir kelime olsa da,…
Yorum Bırak17 Yaşında Evden Kaçmak Suç Mu? Antropolojik Bir Bakış Kültürlerin çeşitliliği, insan yaşamının farklı coğrafyalarda ve zaman dilimlerinde nasıl şekillendiğini anlamak için bize eşsiz bir pencere sunar. Bir antropolog olarak, her kültürün kendine özgü ritüelleri, sembolleri, topluluk yapıları ve kimlik anlayışlarıyla nasıl şekillendiğini merak ederim. Bu merak, toplumsal normların, bireysel özgürlüklerin ve aile yapılarının birbirini nasıl etkilediğini keşfetmeye yönelik bir davetiye sunar. Bu yazı, 17 yaşında bir bireyin evden kaçma eylemini, farklı kültürel bağlamlarda ele alarak, bu davranışın toplumsal, psikolojik ve yasal boyutlarına dair bir keşfe çıkacak. Evden Kaçmak ve Bireysel Özgürlük 17 yaş, pek çok genç için geçiş dönemini…
Yorum Bırakİpotek Masraflarını Kim Öder? Tarihsel Bir Perspektiften Bakış Bir Tarihçinin Samimi Girişi: Geçmişin ve Bugünün Bağlantıları Bir tarihçi olarak, her olayın, her toplumsal dönüşümün bir arka planı olduğuna inanırım. Geçmişi anlamadan, bugünümüzü tam anlamıyla kavrayamayız. Birçok modern finansal kavram, tarihsel süreçlerin ve toplumsal yapılarının birer sonucudur. “İpotek masraflarını kim öder?” sorusu da böyle bir konu. Bu soruya verilecek yanıt, yalnızca bireysel bir finansal yükümlülük değil, aynı zamanda toplumsal normların, ekonomik yapının ve bireylerin rolleriyle şekillenen bir durumu yansıtır. Bugün, ev sahibi olmanın birçok kişinin hayatındaki önemli bir hedef olduğu modern dünyada, ipotek masraflarının kim tarafından ödendiği sorusu daha fazla önem…
8 YorumMerhaba arkadaşlar, gelin birlikte şu harika mavi‑yeşil küreye biraz daha yakından bakalım… Bugün konuşacağımız konu: Dünya nasıl bir yer? Yalnızca gezegenimizin fiziksel şekliyle değil; geçmişinden günümüze, geleceğine dair izleriyle de ele alacağımız bir yazı olacak. Bir arkadaş sohbeti havasında, samimi bir dille başlıyoruz. — 1. Kökenlerinde Dünya’nın Şekli ve Yapısı Dünya, bazen düz bir disk olarak tahayyül edilmiştir ama bilimsel veriler gösteriyor ki yaklaşık olarak bir küreye yakın, ama mükemmel bir küre değil. Coğrafya bilimi açısından en doğru model, “oblate spheroid” yani ekvatorda biraz daha geniş, kutuplarda biraz daha basık bir şekildir. ([Earth How][1]) Örneğin: ekvator çapı yaklaşık 12.756 km iken,…
6 Yorumİlaç Nelerden Oluşur? Ekonomik Perspektiften Bir Bakış Kaynaklar sınırlıdır, seçimler ise kaçınılmazdır. Ekonomistler bu ikiliyi sürekli olarak analiz eder, çünkü her seçim, bir fırsat maliyeti doğurur. Bu basit ama derinlemesine anlam taşıyan görüş, sağlık sektöründe de geçerlidir. İnsanların hayatını kurtarmak, sağlıklarını iyileştirmek ya da yaşam kalitelerini artırmak amacıyla kullanılan ilaçlar, birçok farklı bileşenin birleşiminden oluşur. Ancak, ilaçların üretimi, dağıtımı ve fiyatlandırılması gibi ekonomik faktörler, toplumsal refahı doğrudan etkileyen önemli unsurlardır. Peki, ilaçlar nelerden oluşur ve bu süreç ekonomik olarak nasıl şekillenir? Piyasa Dinamikleri ve İlaç Üretimi İlaçlar, farmasötik bileşenlerin yanı sıra, araştırma ve geliştirme süreçlerinden, tedarik zincirlerine, dağıtımdan fiyatlandırmaya kadar…
Yorum Bırakİhtiyar Heyeti Para Alıyor Mu? Bir Pedagojik Perspektiften İnceleme Öğrenmenin dönüştürücü gücünü vurgulayan bir eğitimci olarak: Eğitim, sadece bilgi aktarmakla kalmaz, aynı zamanda toplumsal yapıları şekillendiren bir araçtır. Bir öğretmen olarak, her zaman öğrencilerime yalnızca ders anlatmayı değil, onların hayatlarını dönüştürebilme potansiyeline sahip bilgileri aktarmayı hedefledim. Bu nedenle, toplumsal kurumlar, yasalar ve uygulamalar hakkında yapılan tartışmalar da benim için oldukça önemli. Bugün ise gündemdeki bir soru olan “İhtiyar heyeti para alıyor mu?” sorusunu pedagojik bir bakış açısıyla ele alacağım. İhtiyar heyetinin nasıl bir işlevi olduğuna ve bu sorunun toplumsal etkilerine nasıl yaklaşabileceğimize dair bir analiz yapacağız. — 🏛️ İhtiyar Heyeti…
Yorum Bırak